50 ilk Öpücük

Çevremizde birbirine delicesine seven o kadar çok insan var. Bu insanlara hep gıpta ederek bakmışızdır. Bu çiftler aşklarını delicesine yaşayıp hayatın tadına varmaktadır. Öte yandan da; günü birlik ilişkiler yaşayan ve hayattan zevk almayı bilmeyen insanlar. Bu insan grubunun yaşadığı ilişkilerin hiç biri gerçek değil. Hissiz yapılan bir eylem sadece. Böylesi bir hayat yaşamanın sonucu ise hissizleşmektir. Arada bir sevgi bağı olmayınca yaşadığın ilişkinin ne anlamı var ki! Sadece ihtiyacını karşılamak için yapılan sıradan bir eylemden başka bir şey değildir.

Henry, çok yakışıklı olmasının yanı sıra ağzı çok iyi laf yapan bir adamdır. Her limanda bir sevgili muhabbeti olan denizci subaylar gibidir. Nerede akşam orada sabah. Bağlanma konusunda büyük bir sorunu olan Henry için hayat hep tek porsiyondur. İlişkilerinin hiç birini 1 hafta bile sürdürmemektedir. Bu onun yapısına uygun olan davranıştır. Kendisi çok iyi bir veterinerdir ve tek hayali ve on yıl boyunca düşündüğü Alaska gezisidir. Bu gezide tek yapması gereken bir tekneye sahip olmak ve deniz morsları için yapacağı dalışlardır. Bu hayali için çıktığı yolculukta teknesi bir arıza yapar ve mecburi bekleme için kendini bir kafede bulur. Bu cafenin en büyük özelliği ise gözlemelerinin harika olmasıdır.

Burada daha önce hiç yaşamadığı bir duyguya kapılır Henry. Masanın birinde gördüğü Lucy adındaki bir kıza aşık olur. Onun gözlemeleri mükemmel kesişi ve onlara aynı bir sanat eseri gibi davranışı onu etkiler. Lucy’nin masasına oturur ve ona kürdandan bir şov yapar. Bu Lucy’nin hoşuna gider ve tatlı bir sohbet başlar aralarında. Henry, daha önce hiç kimseye teklif etmediği kahvaltıyı Lucy’e teklif eder ve sabah için sözleşirler. Sabah Lucy’nin masasına oturan bu adam dünden bahseder ve onunla konuşur. Fakat Lucy, ona hiç beklemediği bir tepki verir. 50 İlk öpücük filmi, 13 yıl sonra yerli olarak ülkemizde vizyona girecektir. Bir çok genç yeteneğin yer aldığı bu film sinemamız için büyük bir miras olacağını düşünüyorum. Her ne kadar taklit bir senaryo da olsa.